KOLEKSİYON SERGİSİ
KÜRATÖR: DR. NECMİ SÖNMEZ
Ola Kolehmainen, İsimsiz (MiN5+6), 2010.
146 x 386 cm (bütünü). Kromojenik baskı, diasec-monteli, 2 panel,
Ed. 2/6, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu.
Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu seçkisi Hibrit Mekanlar, Perili Köşk için özel olarak üretilmiş eserlerle birlikte, mimarinin perspektifinden “var olmayan”, sürekli olarak değiştiği için çok katmanlı bir karaktere sahip olan müze mekanını büyüteç altına alıyor. 2011’de “ofis içinde sanat merkezi” konseptiyle izleyicilere kapılarını açan Borusan Contemporary, yeni medya alanına yoğunlaşan Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu ve sergileriyle farklı duyulara hitap eden sıra dışı görsel tecrübeleri Perili Köşk*’te izleyicilere sunmaya devam ediyor. Özellikle pandemi sırasında yeniden tartışmaya açılan “sanat için yeni alanlar neler olabilir?” sorusu, bir anlamda sanat kurumlarının fonksiyon ve kavramlarıyla dijital ulaşılabilirliğini gündeme getiriyor. Sergi, Perili Köşk’ün hibrit yapısını ele alarak mimarinin çağdaş sanat karşısındaki konumlarına odaklanırken çağdaş sanat ile güncel mimarlık arasındaki diyaloğu yoğunlaştırmayı hedefliyor.
Yaratıcı düşünceleri belli bir çerçeve içine alarak sınıflandırmanın mümkün olmadığı günümüz dünyasında mimari, mekansal tasarımdan öteye geçen sosyal, politik ve ekolojik duruşlarla henüz çağdaş sanatın sözlüğünde olmayan kavramları tartışmaya açarak çeşitli soruları gündeme getiriyor. Mekanın demokratikleşmesinden, çok amaçlı kullanım yerine çok odaklı dönüşümden ne anlıyoruz? Klasik müze olgusu deri değiştirirken yeni bir izleyici kitlesine mi ihtiyaç duyuyor? Yaratıcı mimarinin perspektifinden bakıldığında tüm bu sorular çerçevesinde mimarlıkla çağdaş sanat arasındaki yakınlaşmayı fark etmemek imkansız.
Yeni ve daha önceki gerekliliklerin aşıldığı bir döneme doğru ilerlerken mimarların farklı bir yorum ve eylem planı geliştirdiklerine tanıklık ediyoruz. Borusan Contemporary’nin yeni koleksiyon sergisi, bu kırılgan fay hattı üzerinde çoğu kez altında koruyucu bir ağ olmadan ilerleyen yaratıcıları bir araya getiriyor. Hibrit Mekanlar, çağdaş sanat ile güncel mimarlık arasındaki diyaloğun merkezine Perili Köşk’ü yerleştirerek sıcak ve henüz ismi konulmadığı için heyecan uyandıran yakınlaşmaları araştırıyor.
*Perili Köşk, hakkındaki söylentiler ve mimari özelliklerinden ötürü Yusuf Ziya Paşa Köşkü’ne atfedilen popüler bir isimdir.