GEÇİCİ SERGİ
KÜRATÖR: MARCUS SCHUBERT

Edward Burtynsky, Tuz Gölleri #3, Tuz Gölü’nün Güneydoğusu, Gölyazı, Konya, Türkiye, 2022
Sanatçı ve Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu izniyle
Çağdaş fotoğrafın öncü isimlerinden Edward Burtynsky’nin (d. 1955) Türkiye’deki ilk büyük sergisi Dönüşen Yeryüzü,Borusan Contemporary’de izleyiciyle buluşuyor. Uzun soluklu bir işbirliğinin ürünü olan serginin küratörlüğünü Marcus Schubert üstleniyor. Burtynsky’nin Türkiye ve dünyanın dört bir yanında çektiği fotoğraflar, endüstriyel faaliyetlerin doğa üzerindeki etkilerini görünür kılarak izleyiciyi hem estetik hem de düşünsel bir deneyime davet ediyor.
Kırk yılı aşkın kariyerinde uygarlığın doğa üzerindeki etkilerini mercek altına alan Edward Burtynsky, dünyanın birçok yerinde yankı uyandırmış sergilere imza attı. Dönüşen Yeryüzü, sanatseverleri, çağımızın en önemli görsel tanıklarından biri olarak kabul edilen Kanadalı sanatçının çarpıcı objektifiyle buluşturuyor. Sergi, sanatçının Türkiye’nin farklı bölgelerinde çektiği ve ilk kez izleyiciyle buluşan güncel projesinin yanı sıra, son otuz yıllık birikiminden seçilmiş, ses getirmiş fotoğraflarına yer veriyor. “Erozyon”, “Su ve Tuz”, “Afrika Çalışmaları”, “Doğa”, “Taş Ocakları”, “Berezniki Madeni” ve “Petrol” gibi tematik başlıklar altında toplanan sergi, insanlığın gezegenimizle ilişkisi üzerine yaşam boyu süren derin bir düşünsel yolculuk sunuyor.
Dönüşen Yeryüzü, Edward Burtynsky’nin Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nun özel davetiyle gerçekleştirdiği, Türkiye’nin farklı bölgelerinde “Erozyon” konusuna odaklanan projesiyle açılıyor. 2019 yılında başlayan işbirliği kapsamında sanatçı, Türkiye’de toprak erozyonu üzerine yeni fotoğraf serisi için, 2022 ilkbaharında İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerini kapsayan iki haftalık saha gezisine çıktı. Bu gezi sırasında, kara ve hava yoluyla 3.000 kilometreden fazla mesafe kat etti. Sanatçı ve ekibi, 125 ila 500 metre arası yüksekliklerde drone ve helikopter kullanarak sürekli hareket halindeki bu coğrafyanın detaylı hava fotoğraflarını çekti.
“Erozyon” serisi, titizlikle kurgulanmış 36 fotoğraftan oluşuyor ve bu fotoğraflar arasında, birleştirilerek geniş açılı ve yüksek çözünürlüklü panoramalar oluşturan çoklu çekimler de yer alıyor. Burtynsky, bu fotoğraflarla izleyiciyi Türkiye’nin farklı coğrafyalarına götürüyor. Kayseri Yeşilhisar’da erozyon kontrolü amacıyla oluşturulmuş terasları bir tuval inceliğinde sunarken, Tuz Gölü’nün sıra dışı doğasını kendine özgü bakış açısıyla yorumluyor. Burdur’daki doğa harikası Yarışlı Gölü’nden Kırşehir’in renkli tarlalarına, Karaman’daki Göksu Nehri Vadisi’nden Ankara, Nallıhan’ın çorak topraklarına uzanan kareler, Anadolu’nun hem doğal güzelliklerini hem de çevresel dönüşümünü gözler önüne seriyor.
Dönüşen Yeryüzü, Türkiye coğrafyasından başlayarak Burtnysky’nin dünyanın farklı bölgelerinde gerçekleştirdiği çekimlerden oluşan özel bir seçki aracılığıyla gezegenimizin tamamına ayna tutuyor. Türkiye’de gerçekleştirdiği yeni çalışmalarından oluşan “Erozyon” bölümünün yanı sıra, sanatçının çağımızı şekillendirmeyi sürdüren iki temel gücün iç içe geçtiği coğrafyaları ele aldığı “Su ve Tuz”; Sahra Altı Afrika ülkelerine odaklanan kapsamlı bir görsel araştırma sunan “Afrika Çalışmaları”; kırk yılı aşkın bir deneyimin ardından Burtynsky’yi yeniden ilk ilham kaynağına götüren “Doğa”; insan eliyle bilinçli olarak yaratılmış bir erozyon sürecini bu negatif mimariler üzerinden inceleyen “Taş Ocakları”; gençlik yıllarında çalıştığı madende başlayan ilgisinin temel bir konu olarak karşımıza çıktığı “Berezniki Madeni” ve Sanayi Devrimi’nin sayısız harikasını mümkün kılarken çağımızın en büyük açmazlarından birini ortaya çıkaran kaynağa dair çetrefilli ilişkimizi inceleyen “Petrol” bölümleri de izleyiciyle buluşuyor. Türkiye’nin yamaçlarından dünyanın dört bir yanına uzanan bu kareler, yeryüzünün tamamında bıraktığımız, telafisi güç izlere dair estetik ve etik bir gözlem olanağı tanıyor.
Çağımızın önde gelen görsel anlatıcılarından biri olarak kabul edilen Edward Burtynsky’nin fotoğraflarında, insan eliyle dönüşen doğanın acımasız gerçekliği ile bu manzaraların ürkütücü güzelliği çarpışıyor. Bu güçlü ve cesur görsel ikileme tanıklık eden izleyici, yoğun bir deneyimin parçası oluyor.
Burtynsky’nin ustalıkla yarattığı bu kareler, insan faaliyetlerinin yeryüzünde bıraktığı uzun vadeli etkileri görünür kılarak, hem doğaya ilişkin kayıplarımızı hem de geleceğe dair sürdürülebilir bir dünyanın nasıl mümkün olabileceğini düşünmeye davet ediyor. Dönüşen Yeryüzü, ziyaretçileri sadece görsel bir şölenle değil, aynı zamanda derinlemesine bir düşünsel yolculukla da baş başa bırakıyor.