Yeni medya sanatının İstanbul’daki en önemli adresi Borusan Contemporary, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndaki yapıtlardan oluşan üç yeni sergiyle bahara merhaba diyecek.
Yeni medya sanatının İstanbul’daki en önemli adresi Borusan Contemporary, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndaki yapıtlardan oluşan üç yeni sergiyle bahara merhaba diyecek. 4 Mart 2017 tarihinde açılacak olan “Uvertür: Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan Yeni Eserler”, “Ola Kolehmainen: Sinan Projesi” ve “Günlerin Tortusu” adlı sergiler, 3 Eylül 2017 tarihine kadar Perili Köşk’te ziyaret edilebilecek.
Borusan Contemporary, 4 Mart 2017 Cumartesi gününden itibaren üç önemli sergiye ev sahipliği yapacak. Küratörlüğünü Borusan Contemporary’nin genel sanat direktörü Kathleen Forde’un üstlendiği ve daha önce Kasım 2014 tarihinde ilki gerçekleşen “Uvertür” sergi dizisinin ikincisi yine Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’na yeni katılan ve daha önce Borusan Contemporary’de gösterilmemiş yapıtlardan oluşuyor. “Uvertür: Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan Yeni Eserler” adlı bu sergide, Borusan’ın son dönemde koleksiyona yeni işler katarken gözettiği coğrafi, estetik ve türe dayalı yaklaşımı gözler önünde seriyor. “Uvertür”, Angela Bulloch, U-ram Choe, Chris Doyle, Kurt Hentschläger, Ali Kazma, Rachel Rossin, Christa Sommerer ve Laurent Mignonneu gibi sanatçıların dijitalleştirilmiş peyzajları ve yeni sipariş edilmiş videolarından sanal gerçeklik videoları ve interaktif portrelere uzanan bir çeşitlilik gösteriyor.
Küratörlüğünü Necmi Sönmez’in yaptığı “Ola Kolehmainen: Sinan Projesi” ise, Borusan Contemporary’nin dördüncü katında sanatseverlerle buluşacak. Soyut karakterli çalışmalarıyla tanınan, uluslararası çağdaş fotoğraf sanatının en önemli temsilcilerinden biri olarak değerlendirilen Ola Kolehmainen’in çalışmalarından oluşan “Sinan Projesi”, odağında Bizans ve Osmanlı mimarisinin başyapıtları olmasına rağmen, taşıdığı dinamikler itibariyle kültürlerarası diyalogu çağdaş bir yorumla ele alıyor.
Yine küratörlüğünü Necmi Sönmez’in üstlendiği, çağdaş sanat ile zaman arasındaki ilginç ilişkiyi sorgulayan “Günlerin Tortusu” sergisi de Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan yapılan bir seçkiyle ortaya çıkıyor. Sanat ile zaman arasındaki ilişki, çoğu kez, “zaman tabanlı medya” olarak tanımlanan yeni medya sanatı akımında oldukça farklı bir çerçevede ele alınıyor. Daha önce Leylâ Erbil, Tezer Özlü gibi yazarların kitaplarından yola çıkarak düzenlenen sergiler geleneğine eklemlenen “Günlerin Tortusu”nun kavramsal çerçevesini eşsiz yazar Tomris Uyar’ın kurgu dünyası oluşturuyor.
Uvertür: Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan Yeni Eserler
Video çalışmaların önemli bir yer tuttuğu sergide, Chris Doyle Kayıp Nesil adlı ve Course of Empire’a dayalı beş animasyonuk bir dizinin ikinci işi olan video çalışmasında bitkilerin ömrü, örüntü, süs, tasarım ve yapıya odaklanarak yaratıcı ve yok edici dürtüler arasındaki gerilimi ele alıyor.
Kurt Hentschläger’in Ölçü adlı videosu, 21. yüzyılda doğanın tasavvuru üzerine düşünmeye davet ediyor. İnsanlara dijital iletişim kanallarıyla ulaşan doğanın artık yeni normu belirlediğine işaret eden çalışma, doğanın doğrudan ve dolaylı deneyimi arasındaki sınırların nasıl giderek bulanıklaştığını gösteriyor.
Ali Kazma’nın Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nun sipariş ettiği son çalışması Yeraltı, enerji üretimi sürecinin izlerini sürerek insanların var olma potansiyeli ve hareket kabiliyetini mercek altına alıyor.
Rachel Rossin’in Meteliksiz Geldim, Meteliksiz Gidiyorum, 1. Döngü adlı çalışması, veri kodlamada kullanılan entropi teriminden yola çıkarak bilgi yitimini hayatımızın her anına ve yerine yayıyor ve kendi deyişiyle “gerçekle olan ilişkimizin sanal ve gerçek şeklinde ayrılmadığı ama bunların birbirine geçiştiğine” vurgu yapıyor.
Angela Bulloch çalışmalarında türlü türlü formlar kullansa da, hepsi sanatçının sistemler, örüntüler ve kurallara duyduğu ilgiyi yansıtır. Bu sergide yer alacak çalışmalardan biri olan Bakır İstifi 4 onun işlerinde kullandığı en bilindik eleman olan piksel kutuları içeriyor yine. Malzemeleriyle minimalizme göz kırparken renkleriyle soyuta doğru uzanıyorlar.
Christa Sommerer ve Laurent Mignonneu’nün Anında Portre adlı interaktif bilgisayar enstalasyonu ploter baskıları olarak da mevcut. Kısa ömürlü etkileşim anları grafik çizimlerle ölümsüzleşiyor.
U-Ram Choe’nun Una Lumino Portentum adlı çalışması, sanatçının diğer tüm komplike kinetik heykellerinde olduğu gibi, zarif ve adeta bu dünyadan olmayan bir güzelliği makineler, motorlar ve çelikle buluşturuyor. Bu yapıtın da dahil olduğu dizide U-Ram, topluluklar halinde hareket eden ve hissetme özelliğine sahip mekanik yaratıkların yaratılış sürecini mercek altına alıyor.
Ola Kolehmainen: Sinan Projesi
Uluslararası çağdaş fotoğraf sanatının en önemli temsilcilerinden biri olarak değerlendirilen Ola Kolehmainen (1964, Helsinki) soyut karakterli çalışmalarıyla tanınan bir sanatçı. Helsinki Fotoğraf Okulu akımı içinde adını duyuran sanatçının çalışmaları, 2010 yılında Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’na katılmış, 2012’de Perili Köşk’te sergilenmişti. Daha sonra Borusan Contemporary tarafından kendisine verilen özel siparişle, Mimar Sinan’ın yapıtları üzerine çalışmaya başlayan sanatçı, 2012–2014 yılları arasında usta mimarın yapıtlarını, onu etkileyen Bizans mimarisi geleneğiyle birlikte ele alan, bir dizi büyük boyutlu renkli fotoğraf üretti. Tamamı diasec tekniğiyle Düsseldorf’ta basılan bu çalışmalar, Mimar Sinan’ın yapıtlarının bağlamını daha önce görülmemiş ve fark edilmemiş açılardan ele alarak yaratıcı bir estetik yorumlamanın kapılarını açıyor.
“Sinan Projesi”, odağında Bizans ve Osmanlı mimarisinin başyapıtları olmasına rağmen, taşıdığı dinamikler itibariyle kültürlerarası diyalogu çağdaş bir yorumla ele alıyor. Sanatçı renk ve form öğelerini ön plana çıkaran etkileyici çalışmalarında geliştirdiği özgün yorumla, disiplinlerarası bir etkileşimin altını çiziyor. Bu hem İstanbul’un çok kültürlü karakterini hem de çağdaş sanatın bu gelenekle nasıl yaratıcı bir diyaloga girebileceğini gözler önüne seriyor. Sinan’ın üçboyutlu mimari yorumunu kendi fotoğraf estetiğinin temeline yerleştiren Kolehmainen’in, yüzyıllar boyunca durmadan fotoğrafı çekilen kutsal mekânları şimdiye dek görülmemiş bir perspektiften ele alırken, dün ile bugün arasında etkileyici bir “ruhsal bütünlüğe” de vurgu yapmayı başardığı görülüyor.
Çalışmalarını Berlin’de sürdüren Kolehmainen, “Sinan Projesi”nde formların dönüşümü üzerinde yoğunlaşıyor. Çünkü bu dizi, Bizans ve Osmanlı mimarlığı arasındaki yakınlaşmayı işlevsel açıdan değil, estetik açıdan ele alarak, özellikle ışık kullanımına vurgu yapıyor. Fotoğrafını çekeceği mekânlarda gün ışığının etkilerini uzun süre araştırmış olan sanatçı, ışığın mimarinin kütlesel formları nasıl dönüştürdüğünü gözler önüne seren çalışmalarında dinamik detaylar üzerine eğilerek Sinan mimarisinin özündeki hümanist değerleri de ortaya çıkarıyor.
Günlerin Tortusu
Çağdaş sanat ile zaman arasındaki ilginç ilişkiyi sorgulayan “Günlerin Tortusu” sergisi, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan yapılan bir seçkiyle ortaya çıkıyor. Sanat ile zaman arasındaki ilişki, çoğu kez, “zaman tabanlı medya” olarak tanımlanan yeni medya sanatı akımında oldukça farklı bir çerçevede ele alınıyor. Türkiye’nin ilk kapsamlı uluslararası medya sanatı koleksiyonuna sahip olan Borusan Contemporary, hem sergileri hem de düzenlediği diğer etkinliklerle günümüz sanatının sıcak izlerini sürüyor. “Günlerin Tortusu” sergisi, yaşadığımız zamanların ve süreçlerin yaratıcı sanat üzerinde bıraktığı izleri farklı estetik kaygılardan yola çıkarak sorguluyor.
Daha önce Leylâ Erbil, Tezer Özlü gibi yazarların kitaplarından yola çıkarak düzenlenen sergiler geleneğine eklemlenen “Günlerin Tortusu”nun kavramsal çerçevesini eşsiz yazar Tomris Uyar’ın kurgu dünyası oluşturuyor. Çalışmalarına eşlik eden günlükler tutan Uyar, buraya aldığı notlarla, kendisini kuşatan günlük olgulara farklı noktalardan bakmayı başarmıştı. Günce yazmanın başlı başına yaratıcı bir eylem olduğunu ortaya koyan kitaplarıyla Uyar, zamanın şekillendirdiği duyguların anlık dönüşümleri üzerine yoğunlaşıyordu. “Günlerin Tortusu” da, Uyar’ın aydınlattığı yolda ilerleyerek çağdaş sanatın güncel olgular karşısında aldığı tavrı tartışmaya açmayı hedefliyor.
Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’na katılan yeni çalışmaların da gösterileceği sergiye, Tomris Uyar’ın kitaplarından yola çıkarak gerçekleştirilecek etkinlikler eşlik edecek.
Sergiler 3 Eylül 2017 Pazar akşamına kadar ziyaret edilebilecek.
Ziyaret Saatleri: Borusan Contemporary yalnızca hafta sonları 10.00–19.00 arası açıktır.